28 Mart 2024 Perşembe

Jungyen Bilgiler ve İnsan

İnsanın,kendini tanıması için soyutlanmışlığa ihtiyacı vardır. Bu soyutlanmışlık insanı hem yalnızlaştırır,hem özgürleştirir. İnsan yaşadığı toplumda kabul görmek, bazense soyutlanmışlıktan(yalnızlık) kaçmak için personaların(maske) ardına sığınır. Bu maskeler bazen bir işe tutkulu bağlanma, en mükemmel ... olma şeklinde ortaya çıkar. Çünkü toplum, personayı takdir eder. Kişi kendi yalnızlığını kabul edip, öz yolculuğuna başladığında derinlerde kendi gölgesi ile karşılaşır. Gölge; kişinin öz'üdür. Potansiyelleri, biricikliği, zaafları, güçlü ve zayıf yönlerinin bütünüdür gölge. Kişi kendi gölgesini tanıyıp gölge olarak yaşamayı göze aldığı müddetçe personaya ihtiyaç duymaz. Tartışırken sürekli bağıran, muhatabına psikolojik ve duygusal şiddet uygulayan kişiler öz'lerindeki zayıflığın öyle farkında değillerdir ki, maske olmadan yaşamazlar. Bu yüzden uydurdukları ve kendi inandıkları en mükemmel hallerini topluma gösterirler. Gölge güvenli alanda ortaya çıkar. El iyisi dediğimiz kişiler, güvenli alanlarında gölge, toplumda personayla var olurlar. İnsan güvenli alan arayışındadır. Ve güvenli alandan kopmak istemez. Güvenli alana sıkışıp kalanlar ise, özgürleşemez. Özgürlük, maskelerden sıyrılmakla mümkündür. Ve kişi yalnızlaşmadan gölgesine erişemez. Özetle yalnızlaşmak, özgürlüğün temel koşuludur. Ve kişi gölgedeki yansımasından memnun değil ise bunu toplumdan saklamak istediğinde, kendini bir şeye adar. Vitrinin başına geçer ve kendine maske beğenir.

14 Mart 2024 Perşembe

ŞEMSİYELİ DELİLER

-Biliyor musun, galiba deliriyorum. Sanki yıllarca açık bir şemsiye ile dolaşmışım, hava koşulu ne olursa olsun beni etkilememiş. Güneşte yanmamış, yağmurda ıslanmamışım. Bu farkındalıkla, şemsiyeyi kapattım demeyi çok isterdim. Fakat öyle olmadı. Fırtınada savruldu, parçalandı. Gidip yenisini alabilirim ama, gölgemin ne kadar uzayabileceğini izlemeyi tercih ediyorum. Yağmura temas etmek istiyorum. 
-İyi ama, delilik bunun neresinde?
-Güneş açtı ve gölgemi gördüm. Bundan büyük delilik mi olur? 
-Büyüyorsun, dedi. Yaşamla temas ediyorsun. Delilik, insan uydurması. Şemsiye de aynı türün icadı. 

27 Şubat 2024 Salı

UN UFAK

 Geçmişi her detayıyla hatırladığım günleri özlüyorum. Genç yetişkinlik döneminde, çocukluğuma dair birçok detayı anımsayan zihnim, otuzlu yaşların başında anımsayamıyor yirmileri. Çoğaldıkça değersizleşen fotoğraflar gibi mi oluyor anılar da? Çocukken sayıca az olan anıları albüm yaparcasına saklarken zihnim en kıymetli raflarında, büyüdükçe çoğalan anıları nereye koyacağını bilemeyip savuruyor ve unutuluyor mu? Tüm bunları düşünüp dururken, ilk ne zaman hatırlayamadığımı anlamaya çalışıyorum. İlk ne zaman unutmaya başladım? Cehaletinin farkında olmayan bir kurnaz gibi, hatırlama çabasına giriyorum, hatırlayamadıklarımı. İlk hangi anının zihnimde savrulduğunu. 

İnsan,

Bazen unutmak için çırpınır, bazen de unutmamak için.