28 Eylül 2012 Cuma

Tek Kullanımlık Hayat

Öyle insanlar var ki hayatımda.Dinledikçe onları,dinleniyorum,yüreğim dile geliyor
 konuşmayı yeni öğrenen bebek misali.Acılarını da mutluluklarını da her zerremde hissediyorum.
Yanımda olmasalar bile yazdıkları bir cümle,bir satır bedel her şeye
.Hani bugün öğrendik ya ödül bedel ilişkisini.Ödüllere de aynı anlam yüklüyoruz biz,bedellere de.
Ve beraber öğreniyoruz hayatı,adım adım;sessizce.Sakin, bir o kadar apansız.
Hayat sürprizlerle dolu.Her anımız mesajlarla dolu evrenden gelen bütün mesajlara
 kapsama alanı dışındayken,küçük bir dokunuş yeter bazen.
En apasızından.Apansız bu hayat;pervasız,bizse etrafında pervane.
En önemlisi aynı yerden bakıyoruz dünyaya.Keşkelerimiz de ütopyalarımız da aynı.
Hayallerimizdeki bahçede türk kahvemizi yudumlamayı seviyoruz mesela.
Sohbetler hep güzele gidiyor,doğrularımızı bulmuşuz onları istiyoruz.
Sabırsızlaşıyoruz,yıkıyoruz,döküyoruz,kırıyoruz kalbimizin bir köşesinde hep aynı kırgınlığı taşıyarak..
Ve biz diğerlerinden biraz ''düşünce'' bekliyoruz.Bu yolda yürüyoruz,kendimizden taviz vermiyoruz,susuyoruz,suskunları oynamak sanki bizim görevimizcesine.

Herkes hak ettiği değeri görür.Her ''can''kendi değerini kendi biçer.Öyle canlar vardır ki paha biçilmez onlara.
Öyleyse şimdi diyorum ki;
Bize bahşedilen bu hayat tek kullanımlık.Kullan-at mantığıyla yaşayanlar bir sıfır yenik.
Yaşanmışlıklara duyduğumuz saygıdır bizi biz yapan.Kalbimizde iz bırakan.
Geçer canın acısı,iz bırakanlar unutulmaz evet ama o izi nerede bıraktığı çok önemlidir.
Acı unutulur.Kabuk bağlayan yarada bıraktıkları iz, kurur.
Hayatta canımızın yandığı kadar olgunlaşıyoruz.Ve her acı bize sunulan bir armağan.
Yıllar sonra hatırlandığında kalpteki etkisi koca bir hissizlik.
Böylesine değerli,zamanla sıradanlaşan.
                                                                    Kübi'me...

27 Eylül 2012 Perşembe

İs-tas-yon







Nice aşklar, nice kavuşmalar, nice ayrılıklar yaşadı istasyonlar.Kadınlar eşlerini,analar evlatlarını gözü kapalı yolcu etti göz yaşlarına göz yumarak.
Gözlerini yumdukları kadar yanaklarını ıslatarak.Yolculuk,ayrılık,hasret...

Birbirlerine yolladıkları mektup sahibine varana kadar zaten gelirdi vuslat.
Şimdi istasyonda başlayan fotoğraf dolu nostaljik yolculukta hüzünlerime mendil sallıyorum,en beyazından.
İstasyonlar küçük ama kaç dünya geldi geçti içinden.İnsanoğlu gibi...
Hepimizin hayatı böyle değil mi?Nice trenlere tercih edilmedik mi çoğu zaman?
Nice konukları bir diğerine tercih etmedik mi?
Seçimlerle geçtik,zaman geçtikçe restore ettik kendimizi ama hiç değişmedik.Yenilendik ama hep aynıydık.

Dünyanın yolcusuyuz,yolcumuzun istasyonuyuz.
Nice trenler geldi geçti kimi yarıda kaldı,raydan çıktı,kimi başka istasyonlara uğrasa da hep yanımızdaydı...

22 Eylül 2012 Cumartesi

Düş Martısı.





Kovaladıkça kaçan,yaklaştıkça uzaklaşan ve sonunda
kanat çırpıp uçan martılar.Denizimi paylaştığım, özgürlüğüm martılar.
Kahkaha ve hüzün çığlıklarıma dost,
aşkıma dostluk katan martılar.Martılara dokunmak isteyen ''aşkım'',
içimde martılara ''dokunma aşkı''.
Özgürlüğümü avuçlarımda tutmak,ona simit kırıntıları atıp uçmak istiyorum,
bu kadar basitmişçesine.
Martılardan bir dost edineyim götürsün beni oradan oraya,o gökyüzünden bu gökyüzüne.

16 Eylül 2012 Pazar

Sen En Güzelsin











Mutluluk; paylaşmak,kahkahalara boğulmak çoğu zaman.

Dursun zaman ben aynı kalayım,biz aynı kalalım.

Zaman aksın biz duralım.Zaman dursun mutluluk aksın.

9 Eylül 2012 Pazar

En güzel not:



Dünyanın en mutlu,kendini en özel hisseden insanı yazıyor bu yazıyı.
İlk bakışta anlam veremediğim,
Sonra olayın şokuyla kendime gelemediğim bu harika günü yaşatanlar hep mutlu olsunlar.
En sevdiğim yapacağını yapıp farklı farklı şehirlere uzattı ellerini.
Farklı farklı şehirlerden hep benzer cümleler ağız birliği yapmışçasına.
Yaptığınız bu ağız birliği beni çok mutlu etti.Sarhoş etti.
Bu mutluluk paha biçilemez,biçilse de giydirilemez kainata.
Kelimelerle dans etmeyi seven Gizem'in kalemi,sizin sayenizde lâl kesildi.
Ağızla kulak arasındaki mesafe sıfıra indi.
Twitır çok kısa; her birinize ulaşsam da mesajda, duygularım ''can''ımın yoğunluğunda.
Rabbime binlerce kez şükür olsun,
Bana bu mutluluğu yaşatanlar benden çok çok çok daha fazla mutlu olsun.
Hayatımda hep olun siz emi:)Hep gülümsesin çehreleriniz.
Sevdikleriniz, sevindikleriniz,sevildikleriniz yüreğinizin sesi olsun.
Beraber devrilecek yıllar, yaşanacak çok şey var.

7 Eylül 2012 Cuma

Son.





Ve değer verilen,kendi elleriyle hunharca katleder kendini.Ne uğruna yazılan yazıların anlamı kalır, ne de uğruna yazı yazılacak bir değer.

4 Eylül 2012 Salı

Dibidibida Güzel Bir İthaftır.. :)










Şarkılar vardır,dinledikçe anıları zihnimizden çıkarıp gözler önüne serer.Dinledikçe mutlu eder.Neşe dolu,hayat dolu,çikolata kokulu.Hem nostaljik,hem dinamik.Her ruh hâlime deva,nice şarkılara..