22 Mart 2013 Cuma

Bal Rengi Güneş Karartır mı Suyu?


Gözlerimden bal rengine uzanan bir bakıştı belki de içimdeki akış.Asi akışlara set kurardım hep.Tersten akan tek nehir vardı ben oydum yansımamda.Aynam biricik ve tek.Kırılır mıydı su?
Suların kırıldığı yerdeyim şimdi.Suyun içinde bir yanım, diğer yanımsa 'soluyor',ciğerlerinden.
Suyun kırma noktası pek bi' asi.
Ben hoyrat,denizden hatta rüzgârdan bile.Sebepsiz fırtınaların,öncesi sessizliği işte.
Susuz geçen onca zamanın,arınma noktası.Güneşin alacakaranlığındayım.
Kiminin elindeki kara kalem, kara çalı olmuş ötekine.
Kendi tabancalarıyla kararttıkları intiharları görmeden yaşıyorlar.
Üzücü.
Kara yazılsa temiz yürekler,yeni karlar yağar,yağmur eritir taneleri.
Her biri göz tanesi,can tanesi, yürek tanesi.
Safî sevgilerin bâkiliğini oyuncak edip,akışlara ket vurdular.
Asi suyum içindeki taşları okşarken birer birer,yosun tutturdu kirpiklerimi.
Aynı meridyen,farklı enlem hesabı bu.
Saat aynı fakat,birine doğan ötekine batar olmuş.
Her şey,herkes kendine döndürmüş güneşi.
Ama göz ardı ettikleri bir fark var farklı açıyla yansıtır benliğini güneş.Birini, ötekini ısıttığı gibi ısıtmaz,vermez sıcaklığını.


5 Mart 2013 Salı

Uçurtmayla Bakışmak:


Bir kez kaçırdım elimden en sevdiğim rengârenk,uçurtmamı.Zaten,sadece bir kez uçurtma uçurabildim.Yalnızca bir kez cesaret edebildim.Gökyüzümle aramda bir yoldu uçurtmamın ipi.Kopmazdı,emindim.Ben,onunla gökyüzüme dokunabildim.Elektriği ileten tel gibiydi ipim.Gökyüzünü avuçlayabilmeme vesileydi.Hayran bakışlara maruz kaldım.Uçurtmamın görkemi göz kamaştırır nitelikteydi.Bazen benim de gözlerim kamaşır,onu görememekten korkardım.Elimdeydi oysa.Görememekten neden korkayımdı ki?Korkuyordum yine de.Öylesine değerliydi.
Sonra...
Makarası elimdeydi ipimin.Ama kendisi yoktu.Uçurtmamı hiç uğruna rüzgâra teslim etmiştim.Kendi gözlerimle.Uzaklaştı uçurtmam.Kıvrımlar çizerek uzaklaştı.Bensizdi,yalpalıyordu.Ona yetişmeye çalıştım.Koştum ardından.Ta ki, kıvrımlar noktaya dönüşene dek.Bu seçiş onun muydu,vaz'geçiş bana mı aitti yıllar sonra bile çözebilmiş değilim.Uçurtmam çocukluğumdu.Uçurtmam dostluğumdu.O,sevgiyi anlatma biçimimdi.Şimdi,gökyüzünde en sevdiğim parçam var benim,aramıza köprü olup,yıkılan uçurtmam var.Kaçınılmaz ki yer çekimine yenik düştü.Eminim ki o,benim her gün göğe baktığımı bilerek bakar bulutlara.Uçurtmalar ve sahipleri birbirini iyi tanır.Birbirini bu kadar tamamlayan,böylesine aynı iki parça ;her gün gökyüzünde bakışır.

1 Mart 2013 Cuma

Masalsı Kahramanın Kuru'sıkı Korkuları


Yazmalıydım.Kaçmalıydım.
Çengelli iğneyle iliştirilmiş sahte gülümsemelerden kaçmalıydım ilkin.
Kaçtıkça,varoluş tamamlanır,yok oldukça var oluruz.
Var oldukça çoğalırız.Ne felsefik ama!
Salkım saçak yaşayacaksın ki keyfi çıksın.
Masalsılık olacak,destansılıkları yanında getiren.
Dünya ki yalan dolan'mış.Ekseni etrafında dönmekten.
O ki,kendine ve güneşe...

Ekseriya,'uyuyor'sun ya çoğunluğa,gereksiz,yersiz.
Tadını çıkar varoluşun.
Gökyüzüne bakmadan geçirdiğim bir günüm yok benim.
Çocukken bulutlara tutunabileceğimi sanırdım.
Kalitesiz tut-kalın kâğıdı duvarda tutabildiği kadarmış bulutlar.
Bulut seviyesine çıkılmaz sanırdım,bulut yeryüzüne indi.
Yağmur mu?Onun yeri yönü belli,sebatlı ve salkım saçak.
Yağmur dobra.
Sağanaklarım ben kadar eski.

Gök gürültülü,ruhsatsız çoğu kahkaha.
Ve ben kandım kurusıkı naralara.
İtiraf ediyorum ürktüm,irkildim de.
Kurusıkı tabancalar öldürmez.
Kurusıkı hüzünlerse hiç.
Vesselam.