22 Mayıs 2013 Çarşamba

Bir Yalnızlık,İki Ben,Üç Büyümek,Tutamlı Aşk


Ağaçlara imrenirim ben.Yalnızlığın numunesi sanki onlar.'İşte ağaçlar yalnız olduklarınca dik durabilirler' dercesine yaratmış yaratıcı.Gör ve yalnızlıktan korkma!' dercesine.Kış gelir güz geçer,yapraklarını döker de,yalnız'ca açar tekrar tomurcukları.İstasyonda hem yolcu,hem müdür,hem kondüktör.Kendime bi' lakap takacak olsam ilk gün duyguları koyardım adımı.Çünkü 'ilk günkü gibi'lerimle yaşıyorum.İlk günkü gibi mutluluğum hüznüm,güzüm.Güz çocuğu olmak demek, güzün hüznüyle yaşamayı öğrenmek demek.Sevmek demek yorgunlukları, geç kalmaları,en çok da kendine.Yazgının köprülerinde gezinti halinde.Anlamak istiyorum,ne,neden böyle diye.Gözlemliyorum.Yazan her insanı iyi gözlemleyin.Her yazarın gizli kapıları vardır,'susamlı' parolası yoktur üstelik.Büyümekten şikayet eden insanın saflığını yitirmediğine inanırım.Hala çocukça saftır sevgileri.Asıl büyük kimdir sorgulamıyorum bile.Asıl büyük olan içindeki çocukla yaşayabilendir.Büyüdükçe küçülmüşler değil.Var mı ilk aşkını unutabilen?Büyük olup içinizdeki çocuğun saflığıyla sevdiğiniz ilk aşkınızı unutabildiniz mi?Bir çok insan bu yüzden büyümeyi tercih ediyor belki.İlk aşkın öznesi içimizdeki çocuğun katili olup gittiği için.Bu sadece bi' gözlem.Ama bilirim ki gerçek aşk ağlarken güldürür yüzü,gülerken ağlatır gözü.Doğruların kesiştiği noktada mutluluk.Bütün doğrulardan bahsediyorum.Doğru insan,doğru yer,doğru zaman..Bütün doğruluklar.Zihnimde uçuşuyor başlıklar.Bazen aklından her geçeni yazmak ister ya insan.Serbest çağrışım bir nev'i.Öyle işte.Çok başlıklı bir yazı bu.İçimde çalan plağın küçük bir çıtırtısı.Demem o ki sevgiler zaman kaybetmemeli.Saf olmalı,sade olmalı,dürüst olmalı insan.