31 Temmuz 2016 Pazar

Konuşmalar-ll

Kazanmak ve ulaşmak için ciddi emek sarf ettiğimiz şeyleri gün geliyor Allah bize lutfediyor. Sonra onu tekrar kaybedeceğimizi tamamen çıkarıyoruz aklımızdan.Sahip olduklarımızın birer lütuf olduğunu unutup olması gerekenmiş gibi algılamaya başlıyoruz.Ve işimizi, eşimizi, dostlarımızı,sağlığımızı, paramızı "cepte" zannediyoruz.  Sahi ne çok şeyi cepte zannediyoruz biz!Biz insanoğlu alışmaya da şımarmaya da meyilli yaratıklarız. En vefalımız bile gün geldiğinde nankörlük ediyor. Alışmaya ve şımarmaya meyilli olduğumuz kadar nankörlüğe ve unutmaya da meyilliyiz. Özümüz iyi, yaratılanı yaratandan ötürü sevmeye çalışırken birilerine 'oksijen israfı' diyiveriyoruz öfkelenince. Dedim ya nankörüz biz. Bunun sonucunda bir şeyleri "cepte"  olarak görüp salıveriyoruz. Kırıcılaşıyoruz, idealistliğimizi yitiriyoruz, şükürsüzleşiyoruz ki bu bizi günden güne doyumsuzlaştırıyor. 
Dünya güzellikler sunacaksa hep, cennet neden var o vakit? Boşa dememişler dünyada her şey insan için diye. İyi olan ve kötü olan her şey. 
Senin sahip olduğunu sandıkların, her an kaybetme ihtimalinin olduğu birer lütuf.  Hayatta hiç kimse, hiçbir iş hatta canın bile "cepte"  değildir. 
Vesselam. 

2 Mart 2016 Çarşamba

349 Gün-Bir Yıl-Geldiğim Nokta

   Uzun zamandır yazmıyor olmak bir süre iyi geldi bana inanın.Bıraktım gözlemlemeyi insanları.İç dünyalarını düşünüp onlara kederlenmeyi.Kendimi izlemeye başladım yalnızca.İzlediğim insanlardan olmayı denedim belki de.Anlam veremediğim biçimde hafifleşti ruhum.Gençleşti.Kendime dışardan değil içerden bakmaya başladım.Öteki olan kişilere bakmadım bile.Değişik karakterde bir çok insan tanıdım.Olgun düşüncelerime bin kez daha sımsıkı sarıldım.


    Bir davranışı yapmadan önce düşününce gerek kalmıyor yaptıktan sonra düşünmeye.Tasavvur ettim kritik konuları zihnimde.Faydalı olacağını düşündüğüm her şeyi yaptım,söyledim.Zihnimde bıraktım yerine ulaşmayacağını öngördüklerimiyse.Saflığını yitirmek değil benimkisi.Saflığını saklamak.Yalnızca hak edene gösterir oldum içimdeki 'ben'i.Öğrencilerimin hepsi istisnasız hak ettiler.Sevdiler.Ve onlar sayesinde anladım bir çocuğun sevmediği yetişkinden kimseye hayır gelmeyeceğini.Uzak durdum o 'yetişkin'lerden.
İçimdeki çocuğu büyütmedim.Onun sesini dinledim.Dedim ya çocukların sevmediği yetişkinlerden hayır gelmez diye.İçimdeki çocuk ne dediyse onu yaptım.
'Şüphesiz her zorlukla birlikte bir kolaylık var.'İşte bu yüzden elimden geldiğince yorul dedim kendime.Kas geliştirmek gibi bir şey bu.Kas yoruldukça ve çalıştıkça güçlenir bilirsiniz.Aynısını kendime yaptım.Benim için iyi olacağını düşündüğüm bir işi yapmaya karşı miskinleştiğim anlarda ısrarla o işi yaptım.Yaptıkça alışkanlık haline geldi.Alışkanlıklarım şampiyonluğa dönüşüverdi.
Beklentileri,
Hatır gönül işlerini,
'Aman kalbi kırılmasın'ları, 
'Acaba yanlış düşünür mü?'leri.
Hepsini fırlatıp attım.Zihnimden,herkesin girmeyi hak edemeyeceği kalbimden,hayatımdan.
Hafifledim.